Vahşi hayvanlar, av, bereket, erdenlik ve doğurganlık tanrıçası olan Artemis’e, Romalılar, Diana derlerdi. Kırsal ve ormanlık alanda yaşayan halk arasında en rağbet edilen tanrıçaydı.
Avcı insanın ülkülerini simgeleyen Artemis, bir yandan av hayvanlarını öldürür, diğer yandan da özellikle yavru olanlarına kanat gererdi. Bu nedenle insanların beslenmek için yaban domuzu ve tavşan avlamalarına ses çıkarmazken, yeni doğmuş domuz yavrusu ‘burtlak’ ve 6 aylık irisi ‘fesek’, tavşanın yavrusu ‘çişik’lerin öldürülmesini hoş karşılamazdı. Homeros ona ‘Hayvanların anası’ lakabını vermiştir.
Artemis, insanlara çakal, karaca, ‘kurtkulak’ da denen Anadolu vaşağı, maral, kırkurdu, halk arasında ‘yağmurca’ denen alageyik, kızıl, boz ve ‘karsak’ tilki gibi büyük av hayvanlarının nasıl avlanılacağını da öğretmiştir.
Çevresinde dans eden ve ağaç perileri ‘Dryadesler’i temsil eden genç kızlar, tanrıçanın izniyle avcılara ‘kuşlak’ yerleri gösterir; sülün, boz, çil, kınalı, taş, dağ ve kızıl keklik türlerini, üveyik, bakaça, bakal, bozbakkal gibi lezzetli av kuşlarını işaret ederlerdi.
Tanrıça Artemis, ‘Göllerin Anası’ lakabıyla da, kaynak ve pınar perileri ‘Naiadesler’ yardımıyla da suları ve sulardaki yabanıl yaşamı gözetirdi : Avcılar onun izin verdiği kadar boz kaz, boz ördek, angıt, Macar ördeği, karabaş, elmabaş, tepeli ve pasbaşpatka türlerini, kadife ve kara ördek, Altıngöz, tarakdiş, sütlabi, yaban ördeği ve ‘hurbat’ yani iri kaz avlayabilirlerdi.
Irmak Tanrısı Alpheios’un peşini bırakmadığı su perisi Arethusa da Artemis’in efradından güzel bir dişiydi. Bir yandan belalısından kaçarken, bir yandan da yeşilbaş ördek, kılkuyruk, pufla ördeği, kaşıkgaga, kızılbaş, yabani kuğu, su karatavuğu, su sülünü, su tavuğu ve bataklık tavuğu gibi su kuşlarına kol kanat geriyordu.
Yine Artemis’in tez ayaklı avcı kızı Atalante, dişi bir ayı tarafından büyütüldüğünden , bozayılara karşı özellikle hamilik yapardı. Çulluk, kaya güvercini, yağmurkuşu, kıvırcık toykuşu, benekli sutavuğu, sakar meke, su çulluğu, sürmeli kervançulluğu gibi av hayvanlarının hem hamiliğini yapar hem de insanların beğenisine sunardı.
Artemis’in avcısı; yakışıklılığıyla tanınan Bithynialı genç Bormos ( Borimos-Borias ); Mariadyn krallarından birinin oğluydu. Bilindiği gibi Mariadynia, Herakleia Pontika’dan önce Ereğli’mizin adıdır, dolayısıyla Borimos, doğma büyüme hemşehrimizdir… İyi bir avcıdır; ava tutku derecesinde bağlıdır.
‘Celbe’sini omuzuna astımı tutabilirsen tut… Bir avında kakım, tahtalı güvercin, karatavuk, çekelez, duraç, çamur çulluğu, sansar avlarken, bir diğerinde gök güvercin, kayın tavuğu, çalı horozu, kaya sansarı, mezgeldek, bataklık sutavuğu, çamur çulluğu ile sarayına dönermiş.
‘Curnata’ alanlarını en iyi o bilir, sepet sepet bıldırcın toplar, aralarına saz tavuğu ile kervançulluklarını katarmış.
Ama ne yazık ki; bir av sırasında ölmüş… Ölümü her yıl Ereğli’de hasat zamanı anılırmış…
Etiketler: can canverİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler