logo

CANVER YAZDI : HERAKLEİA PONTİKA ORDUSU

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
CANVER YAZDI : HERAKLEİA PONTİKA ORDUSU

Kurulduğu yıllarda site halkının ve çevresindeki ‘demos’ların köylülerinin sur içine alınması ile şehir savunması yapılan Herakleia Pontika’da, Klearkhos’un tiranlık sistemini oluşturması ve fetihlere başlaması sonucu fetih yapabilecek ve geniş alanları savunabilecek nitelikte bir ordu ve donanmaya ihtiyaç duyulmuştu.

Bu dönemde ‘demos’ların ana unsuru olan ‘phyle’ ( kabile )’lerden toplanan fertlerden oluşturulan zorunlu ve ücretli asker ordusu kentin savunmasını üstlenmiş, ileri fetihleri yapmıştı. Site devletin en büyük siyasal alt birimini oluşturan ‘phyle’ler, akrabalık grupları olarak bütün yurttaşları kapsıyordu ve kendi memurları ile rahipleri bulunuyordu. ‘Phyle’ler yönetsel ve askeri amaçlı yerel birimleri oluşturuyordu. Site’de yönetimin yapısında ya da yurttaşların bileşiminde görülen değişiklikler ‘phyle’lere de yansırdı. Herakleia Pontika demokrasisinin hükümet organları belirli ‘phyle’lerden seçilmiş kişilerden oluşurdu. Toplam ‘phyle’ sayısı genellikle 122yi geçmezdi.

Tiranlık döneminde, Herakleia Pontika’da da, tüm Yunanistan devletçiklerinde olduğu gibi yanaşık düzende savaşmakla görevli, ‘hoplites’ denen ağır zırhlı piyade sınıfı oluşturuldu. MÖ 8.yz.ın sonlarına doğru ‘hoplites’ler ortaya çıkıncaya dek savaşlarda teke tek dövüş ağır basıyordu. Hoplites’lerin metal miğferleri ile göğüs ve baldır zırhları onlara daha iyi korunma sağlamıştı. Hoplites, eski piyadeler gibi kalkanını boyun çevresinde değil, sol kolunda taşıyor, eskiden olduğu gibi fırlatarak değil, saplanarak kullanılan bir mızrak ve bir kılıçla döğüşüyorlardı.

Hoplites’lerin ortaya çıkmasından sonra savaşlarda teke tek dövüşçülerin bireysel üstünlüğü değil, omuz omuza dövüşen hopliteslerin oluşturduğu ve kütle halinde davranarak düşman saflarını yarmaya çalışan ‘phalanks’ların başarısı belirleyici oldu. ‘Phalanks’lar genelde sekiz sıradan oluşuyordu ve donanımlarının ağırlığı ile hantal bir yapıya sahipti.

Ağır silahlarla donatılmış olan ‘hoplites’ler aynı zamanda tiranları da koruyordu. Tiranın kılıçlı muhafızlarına ‘spatharios’ deniyordu. Mızraklı muhafız askerlerine ‘doryphoros’ adı veriliyoru.

Ağır zırhlı piyadenin omuz omuza ve genelde sekiz sıra halinde dizilerek aldığı savaş düzenine ‘phalanks’ deniyordu. ‘Phalanks’ta yer alan ağır zırhlı ‘hoplites’ler ( piyadeler ) yuvarlak bir kalkan, deri ve metalden ağır bir göğüs zırhı, baldır zırhları, uzunluğu 2.5 m. İle 6.5 m. Arasında değişen bir mızrak ve 60 cm. uzunluğunda iki ağızlı bir kılıç taşırlardı. Süvari saldırılarını mızraklarla engelleyebilen ‘phalanks’lar atlı ya da yaya okçulara karşı savunmasızdı. Aralıksız sıralardan oluştuğundan ve yalnızca merkez ve kanatlara bölündüğünden, ‘phalanks’ düzeninde genellikle subay gerekmezdi ve bütün birlik flüt sesiyle uygun adım yürürdü.

Herakleia Pontika ‘phalanks’ının bir bölümü olan ‘tetrarkhia’nın komutanına ‘tetrarkhes’ denilirdi. Herakleia ordusunda 1000 kişinin komutanı ‘khiliarkhos’, 200-500 kişilik askeri birliğin komutanına da ‘lokhos’ adı veriliyordu. ‘Pentekontarkhia’ ise; 50 kişilik birliğin komutanıydı.

Ağır piyade ‘phalanks’ ve ‘hoplites’lerin yanı sıra site ordusunda hafif zırhlı, zırhsız ve kalkansız ücretli piyade erleri de vardı ki bunlara; ‘psilos’ denmekteydi.

500 kişilik Herakleia Pontika süvari tümenine de ‘hipparkhia’ deniliyordu.

Herakleia askerleri kalkanlarını birbirine birleştirerek ilerledikleri bir yürüyüş biçimi uygularlardı. Buna ‘synapspismos’ adı verilmekteydi.

Herakleia ordusu kent savunması veya fetih yapacağı zaman askerler ‘pyrrıkhe’ denen savaş dansı yaparlardı. Silahlı olarak yapılan bu dansta, bir çarpışmanın çeşitli safhaları flüt eşliğinde canlandırılırdı.

Herakleia Pontika’da askeri kıyafetler; bir tuniğin üzerine çeşitli koruyucu kıyafetlerin ve teçhizatın giyilmesi esasına dayanmaktaydı. Arkaik dönemde askerler kumaş ve yünden pelerin giyiyorlardı. Koruyucu giysi olarak da; göğüs zırhı, korse, baldır zırhı, başlık, geniş metal kemer ve kalkan kullanmışlardır.

Arkaik dönemde, göğüs zırhı; metal diş veya levhalardan yapılıyor, omuz kayışlarıyla elbiseye tutturuluyordu. Bu zırha ‘kataphrakhes’ adı veriliyordu. Deri veya bronzdan yapılan başlıklar, çene kayışlarıyla başa tutturuluyordu ve hepsinde savaşçıların daha korkutucu gözükmesini sağlayan yüksek yeleler bulunuyordu. Baldır zırhı ise; bacakların alt kısmı için deri veya metalden yapılmış koruyuculardı. Bunlara ‘kremis’ denmekteydi.

Klasik dönemde ise; Herakleia askerleri, ‘chlamys’ denilen pelerin giymeye başladılar. Üzerine vücudu saran deri ‘curias’ giyiyorlar ve metal kemer ve bacaklarına yine baldır zırhı takıyorlardı. Ağır silahlarla donatılmış piyade askerleri metal ve deriden ‘curias’ giyiyorlardı. Bunun belden aşağıya sarkan deri şeritleri vardı ve bu şeritler vücudun aşağısını korumaya yarardı. Başlıklar boyun, yanak ve çeneyi korurdu. Erkekler sandaletle yalınayak ya da yüksek botlarla savaşa gidiyorlardı.

Piyade erlerinin kullandığı yarım ay biçiminde oyulmuş, sorgun ağacından yapılmış eliptik biçimli kalkana ‘pelta’ denirdi. Herakleia ordusunda 30-120 cm. uzunluğunda balta biçimli ‘berdiş’ ( bardis ) denen bir mızrak da kullanılmaktaydı ki bu; Mısırlılar’dan gelmişti.

Özellikle tiranlık döneminde güçlü bir donanmaya sahip olan Herakleia Pontika limanında bulunan en büyük ve güçlü savaş gemisi; ‘decemremus’ idi. On oturaklı ve her küreği bir veya birkaç kişi tarafından çekilirdi. Beş kürekli gemilere ise ‘pentekontoros’ denirdi. Üç sıra kürekli hafif kadırga ( trieres )’ların komutanlarına ise ‘trierarkhos’ diye hitap edilirdi. Savaş gemilerinin komutanına ‘palınoras’, ritmli bir şarkı ( keleusma ) ile küreklerin hareketlerini ayarlayarak gemilerin ilerlemesini sağlayan kürekçibaşlarına da ‘keleustes’ denmekteydi.

Gerek kara ordusu ve gerekse savaş gemileri, savaşlarda ‘katapestes’ denilen mancınıklarla düşmana tahrip malzemeleri atarlardı.

Paylaşın:
Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...
  • ATATÜRK EREĞLİ’DE!..

    18 Nisan 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    1931 senesinde, TBMM’ndeki tartışmalar arasında Zonguldak madenlerinin adı sıklıkla geçmekteydi. Ayrıca bu dönemde İş Bankası, Zonguldak’a yatırım yapma kararı almıştı. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da bulunduğu sırada arkadaşlarıyla birlikte Ertuğrul Yatı ile Boğaz turuna çıkmıştı. Tur sırasında ani bir kararla kaptana Karadeniz’e, Zonguldak’a doğru yol almasını söyler ve kamarasına çekilir. Paşa’nın Zonguldak’ı bu ani ziyaretinin sebebi bugün tam olarak bilinmemekle birlikte genel görüş olarak maden ocaklarını teftiş için geldiği görüşü kabul...
  • ZİRVE NOTLARI

    18 Nisan 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . "Zonguldak Ekonomi Zirvesi", 14-15 Nisan 2025 tarihlerinde gerçekleşti. Zonguldak Valiliği himayelerinde, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşen zirvenin katılımcılardan tam not aldığını manşetten verdik. Toplantıya girmeden önce Ereğli'nin ünlü Elpek Bezi Standında Ünal Çiftçi ile Nilgün Efes’le yerel turizm değerleri üzerine konuşurken Kandilli’deki atölyede yıllar önce yaptığımız çekimler aklıma geldi. Hemen ardından Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan ...