logo

KDZ EREĞLİSİ’NE GELEN TÜRK ŞAHSİYETLER

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
KDZ EREĞLİSİ’NE GELEN TÜRK ŞAHSİYETLER

Tarihi boyunca Kdz Ereğlisi’ne, görev, gezi, inceleme, seyahat, meslek icraatı gibi nedenlerden dolayı birçok Türk şahsiyet gelmiş, kişilikleri, kariyerleri ve görevleri icabı şirin şehrimize önemli katkılarda bulunmuşlardır :

*ABDURRAHMAN GAZİ ALP ( ?-1329, Eskişehir ): Akçakoca ile Kocaeli-Ereğli arasının fethedilmesinde görev almıştır. Abdurrahman Gazi’nin Alpleri keçeden yapılmış ‘akbörk’leri ile Herakleia Pontika surları önünde göründüklerinden Bizanslılar’ın yürekleri ağzına gelmişti.

*AKÇAKOCA BEY ( ?-1328, Kandıra ): Osman Bey’in yakın arkadaşı ve Alplerindendi. 1300-1310 arasında, Karasu’dan Karadeniz Ereğlisi’ne kadar uzanan kıyı bölgesinde fetihler yapmıştır. Konur Alp’le birlikte Konuralp ( Üskübü ) ve Akçaşehir ( Akçakoca )’i ele geçirdi, Aydos ve Samandra kalelerini fethederek Bizans’ın can evine kadar girdi. Kandıra yakınlarında Babatepe’te öldü. İzmit sancağına onun ismi verilerek Koca-ili yapıldı. Jean Brindesi tarafından yapılmış suluboya gravüründe; sol elinde büyük bir kalkan, sağ elinde omuzuna dayalı uzun bir gürz, yay ve sadakla tasvir edilmiştir.

*ABDÜLHALİM ÇELEBİ HAŞİMİ ( ?, Kastamonu-1518, Şam ): Yavuz Sultan Selim’in musahibi. Şehzade Yavuz, Trabzon valisi iken onu yanına çağırdı. İstanbul’da medrese tahsili yapmıştır. Çelebi, Kastamonu üzerinden Trabzon’a giderken gemisi Ereğli limanında bir süre konaklamıştır. Yavuz’a hocalık yapmıştır. Onunla birlikte Mısır seferine katıldı.

*MUHAMMED BİN MERVAN : Arap komutanı. Herakleia Pontika onun tarafından kuşatıldı ve bir süre geçici olarak çevresi işgal edildi.

*ŞEYH NASRULLAH EFENDİ : Orhan Gazi’nin hocasının öğrencisi. Herakleia Pontika’ya ‘hevadi’ yani doğru yolu gösteren, hidayet eden ve rehber olarak gönderildi.

*SAFRANBOLULU İZZED MEHMED PAŞA ( 1743, Safranbolu-1812, Manisa ): Zülüflü baltacılardan Ali Ağa’nın oğlu, Osmanlı sadrazamı. Ağa yazıcılığı, Darphane eminliği ve şehreminilik yaptı. Karaman ve Diyarıbekr beylerbeyliği, Bender ve Boğazlar mıhafızlığında bulundu. 1794’te Anadolu beylerbeyi iken sadrazamlığa atandı.

*KATİP ÇELEBİ ( Şubat 1609, İstanbul-6 Ekim 1657, İstanbul ): Doğuda Hacı halife, batıda Hacı Kalfa olarak bilinen Osmanlı bilgini. Düşünsel yaşamdaki medrese egemenliğini aşmaya çalışmış, 17 yz.ın bilim dünyasında özgür düşüncenin önde gelen temsilcilerinden olmuştur. Kuran okuma, Arapça dilbilgisi, hat dersleri aldı. Çok iyi düzeyde Arapça, Farsça ve Latince biliyordu. IV. Murad’ın Revan seferine katılarak gittiği kentleri gözlemleme şansını buldu. Her türlü bağnazlığa karşı çıkan Katip Çelebi’nin en önemli eseri olan Cihannüma’da Benderekli  ( Kdz Ereğlisi ) hakkında da bilgilere yer verilmiştir.

*NURİ HALİL POYRAZ ( 1885, İnebolu, Kastamonu-8 Şubat 1956, İstanbul ): Şarkılarıyla tanınan besteci. Genç yaşta Mızıka-yı Hümayun’a alındı. Cumhuriyet döneminde Ankara Radyosu’nda görev aldı. İstanbul Radyosu açılınca buraya geçti, orada Kadınlar Topluluğu’nu yönetti. İstanbul Belediye Konservatuarı’nda Tarihi Türk Musikisi Tespit ve Tasnif Heyeti üyeliğinde bulundu. Şarkılar, saz yapıtları, oyun havaları ve fanteziler bestelemiştir.

*AYAŞLI ŞABAN ŞİFAİ ( ?, Ayaş, Kastamonu-1704, Ayaş ): Osmanlı hekimi ve şairi. Tıp eğitiminden sonra saray hekimi oldu. Süleymaniye Darüşşifası’nı yönetti. Türkçe tıp literatüründe gebelik, doğum ve çocuk hastalıklarından söz eden ‘Tedbirü’l Mevsud’ adlı bir kitap yazdı.

*ŞABAN-I VELİ ( ?, Taşköprü, Kastamonu-1568, Kastamonu ): Halvetiye tarikatının Şabaniye kolunun kurucusu mutasavvıf. Taşköprü ve Kastamonu medreselerinde okuduktan sonra İstanbul’a gitti. Yoğun bir çile ve tefekkür döneminden sonra Kastamonu’ya dönerken, Bolu’da karşılaştığı Halvetiye’nin Cemaliye kolu şeyhlerinden Hayrettin Tokadi’ye bağlanarak ‘seyr-ü süluk’a başladı. 12 yıl süren tasavvuf eğitiminden sonra şeyhinden icazet alarak Kastamonu’ya gitti ve Halvetiye tarikatının Şabaniye kolunu kurdu.

*MEHMET EMİN ULUSOY ( 30 Eylül 1920, Zonguldak-       ): Damıtma tekniği üstüne yaptığı yoğun çalışmalarla tanınan kimyacı. 1938’de Belçika’da Liege Üniversitesi’nde başladığı kimya öğrenimini, Almanya’nın burayı 1939 yılında işgal etmesi sonucu Türkiye’ye dönerek İÜ Fen Fakültesi’nde 1944 yılında tamamladı. 1960’da profesör oldu. TÜBİTAK Bilim Kurulu üyeliği yaptı. 1982’de İÜ Mühendislik Fakültesi dekanı oldu. Organik Kimya alanında yoğunlaştı. 1955’te Almanya’da sergilediği bir otomatik damıtma kolunun patentini aldı.

*MUZAFFER TAYYİP USLU ( 1922, İstanbul-3 Temmuz 1946, Zonguldak ): Taşra insanının günlük kaygılarını yalın bir dil ve duygulu bir söyleyişle yansıtan Zonguldak’lı şair. Liseyi bu şehirde tamamladı, maddi olanaksızlıklar nedeniyle İÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ndeki eğitimini yarıda bırakarak doğduğu kente döndü. Ereğli kömür İşletmeleri İş Mükellefiyeti Dairesi’nde memurluk yaptı. Genç yaşta veremden hayatını kaybetti. 1941’de Varlık dergisinde çıkan şiiriyle adını duyurdu. Zonguldak’ta Ocak ve Karaelmas gazetelerinde ve Değirmen dergisinde şiirleri yayınlandı. Garip akımının etkisinde kaldı. Yalın bir dil kullandı ve konularını günlük yaşamdan aldı. Şiirlerini Şimdilik ( 1945 ) adlı kitapta topladı. Ölümünden sonra Necati Cumalı, bu kitaptakilerle birlikte, daha sonra yazılmış şiirlerini ve yazılarından seçmeleri, Muzaffer Tayyip ( 1956 ) adlı kitapta derledi.

Paylaşın:
Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...
  • ATATÜRK EREĞLİ’DE!..

    18 Nisan 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    1931 senesinde, TBMM’ndeki tartışmalar arasında Zonguldak madenlerinin adı sıklıkla geçmekteydi. Ayrıca bu dönemde İş Bankası, Zonguldak’a yatırım yapma kararı almıştı. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da bulunduğu sırada arkadaşlarıyla birlikte Ertuğrul Yatı ile Boğaz turuna çıkmıştı. Tur sırasında ani bir kararla kaptana Karadeniz’e, Zonguldak’a doğru yol almasını söyler ve kamarasına çekilir. Paşa’nın Zonguldak’ı bu ani ziyaretinin sebebi bugün tam olarak bilinmemekle birlikte genel görüş olarak maden ocaklarını teftiş için geldiği görüşü kabul...
  • ZİRVE NOTLARI

    18 Nisan 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . "Zonguldak Ekonomi Zirvesi", 14-15 Nisan 2025 tarihlerinde gerçekleşti. Zonguldak Valiliği himayelerinde, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşen zirvenin katılımcılardan tam not aldığını manşetten verdik. Toplantıya girmeden önce Ereğli'nin ünlü Elpek Bezi Standında Ünal Çiftçi ile Nilgün Efes’le yerel turizm değerleri üzerine konuşurken Kandilli’deki atölyede yıllar önce yaptığımız çekimler aklıma geldi. Hemen ardından Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan ...