logo

TANZİMAT SONRASI KDZ EREĞLİSİ NÜFUS İDARESİ


DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler fakültesi Dergisi’nin 2021 yılında yayınlanan 14/3 sayısında yayınlanan, ‘’Sayım, Kayıt Düzeni ve Teşkilatlanma Açısından Osmanlı’da Nüfus Hizmetleri’’ başlıklı makalesinde, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Geliştirme ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Adnan Çimen, Osmanlı’da nüfus hizmetlerinin gelişimini etraflıca irdelemektedir.

Modern anlamda Osmanlı’daki nüfus hizmetleriyle ( sayım, kayıt düzeni ve teşkilatlanmayla ) ilgili köklü çalışmalar 1831 yılında başlamıştır. Günümüzde yürütülen nüfus hizmetlerinin kayıt düzeni, teşkilatlanması ve dayandığı temel prensipleri bakımından 1831 nüfus sayımı önemli bir yere sahiptir.

1831 sayımını nüfus hizmetleri açısından önemli kılan husus, vergiye tabi ve askerlik hizmetleriyle yükümlü erkek nüfusun doğum, ölüm ve nakil gibi nüfus olaylarının takibi için defterlerin tutulmaya başlanmış olmasıdır.

Sonuçların 1893 yılında padişaha ayrıntılı raporla sunulması nedeniyle 1881-1893 sayımı; ‘’Osmanlı’nın çağdaş anlamda ilk genel nüfus sayımı’’ kabul edilmektedir. Bu sayımda vergileme ve askerlik gibi amaçlar gözetilmemiş, kadınlar ilk kez sayıma dahil edilerek nüfusun nitelikleri tespite çalışılmıştır.

Osmanlı dönemindeki kayıt sistemini üç farklı dönemde ele almak mümkündür. Birinci dönem, devletin kuruluşundan 1831 yılına kadar devam eden ‘Klasik Tahrir Kayıtları Dönemi’, ikinci dönem, 1831’den 1881/82 yılına kadar devam eden ‘’Özel Amaçlı Nüfus Kayıt Dönemi’’, üçüncüsü ise 1881’den Osmanlı’nın sonuna, oradan günümüze kadar devam eden ‘’Genel Amaçlı Nüfus Dönemi’’dir.

Osmanlı’da nüfus yazım/sayım işlerini yürütmek ve kayıtları güncel tutmak maksadıyla özel örgütlenmeye gidilmesi 1831 sayımı ile birlikte olmuştur. Nüfus sayım işlerinin gözetilmesi, nüfus kayıtlarının tutulmasının kontrol edilmesi maksadıyla, 1835 yılında Dahiliye Nezareti bünyesinde Ceride-i Nüfus Nezareti, sancak merkezlerinde ise bu nezarete bağlı Defter Nazırlıkları kurulmuştur.

1831 yılında kurulan bu örgütler, günümüz sağlık müdürlükleriyle hemen hemen aynı görevi yapmaktaydılar. Sancak merkezindeki nazıra bağlı olarak kasabalarda görev yapan ‘mukayyid’ veya ‘jurnal’ memurları aracılığıyla doğan, ölen, göç edenleri günü gününe  kayıtlara geçirilip, altı ayda bir merkeze bildirilmesi Defter Nazırlıklarının görevi idi.

1871 İdare-i Umumiye-i Vilayat Nizamnamesi’nin 31. Maddesinin 2.bendinde görevleri düzenlenen nüfus daireleri, emlak ve nüfusa ilişkin bütün kayıtların tutulması ile beraber genel olarak nüfusun doğum, ölüm, nakil, geçiş belgeleri ve pasaporta ilişkin işlere bakmakla sorumlu tutulmuşlardır. 1881 yılında hazırlanan nizamnameden sonra, nüfus konusunda daha güçlü bir örgütlenmeye gidildiği görülmektedir.

1884’de Nüfus-u Umumiye Müdüriyeti kurulmuş, 1889’da teşkil edilen bir komisyonun çalışmalarıyla Nüfus-u Umumiye Müdüriyeti; ‘Sicil-i Nüfus-u Ahali İdarey-i Umumiyyesi’ne dönüştürülmüştür.

Nüfus idaresinin teşkilat yapısıyla ilgili Osmanlı döneminde yapılan son düzenleme 1913 yılına denk gelmektedir. 1913 tarihli Nizamname’ye göre Dahiliye Nezareti teşkilatı içinde Nüfus Müdüriyeti ana hizmet birimi olarak varlığını devam ettirmiştir.

1873-1905 yılları arasında Kastamonu Salnamelerinde Karadeniz Ereğlisi nüfus memurları şu şekilde kayıtlıdır:

1873 : Nüfus Mukayyidi Vekili Hüseyin Efendi, Alaplı Mukayyidi Halil Efendi.

1875 : Nüfus Mukayyid Vekili Hasan Efendi.

1877 : Nüfus Mukayyid Vekili Hüseyin Efendi.

1879 : Nüfus Mukayyidi İbrahim Rıfat Efendi.

1881 : Nüfus Mukayyidi İbrahim Efendi.

1889 : Memur Mehmed Ata Efendi, Katib Ali Haydar Efendi.

1893 : Memur Mustafa Necati Efendi, Katip Cafer Efendi.

1894 : Memur Mustafa Necati Efendi, Katip Cafer Efendi.

1895 : Memur Mustafa Necati Efendi, Katip Cafer Efendi.

1897 : Memur Mustafa Necati Efendi, Katip Cafer Efendi.

1900 : Memur Mustafa Necati Efendi, Katip İsmail Efendi.

1905 : Memur Rıza Efendi, Katip İsmail Efendi.

Paylaşın:
Etiketler:
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • MİLLETVEKİLİ BOZKURT DAHA SERİNKANLI OLMALIYDI!

    31 Mart 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Kdz. Ereğli’de Ramazan Bayramı resmi bayramlaşma töreninde kısa süreli de olsa bir gerginlik yaşandı! Öğretmenevinde düzenlenen törene yoğun katılım olması dikkatimi çekmişti. Bazıları bu durumu “Az sonra kopacak fırtına için bindirilmiş kıtalar” olarak yorumlasa da, ben genel-yerel siyasal iklimin gereği olarak düşünmüştüm.   Cici hanımların, şık beylerin katıldığı bayramlaşmada Kaymakam Yapıcı’nın sakin ve güleryüzlü hali ile misafirleri kapıda karşılıyor olması salona da yansımıştı ki!.. Ta ki; CHP’li Belediye Başk...
  • 1844 YILINDA KDZ EREĞLİSİ’NDE CİZYE VERGİSİ UYGULAMASI

    13 Mart 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Cizye vergisi klasik İslam toplumlarında en önemli vergi kalemlerinden biridir. Toplum içerisinde azınlık olarak yaşayan veya bir bölgede azınlık olmasa dahi devletin hükümranlığı altında bulunan geyrımüslim olan bütün unsurlardan alınan bir vergi türüdür. Müslüman olmayan faal nüfustan baş vergisi olarak alınan cizye, gayrımüslimlerin askerlikten muaf olmaları ve himaye edilmeleri yanında Müslümanların hakimiyetinin de bir sembolüdür. Bu vergi türünün Osmanlılarda en önemli vergi olduğu bilinmektedir. Cizye eli silah tutan kimselere...
  • GÖNÜLLÜ YAZDI : VURMAYIN ABALIYA!

    27 Şubat 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’la ilgili “BAŞKANIN DEDİĞİNİ YAP, YAPTIĞINI YAPMA” başlıklı yazımı “hiciv, manidar ve tarzım dışı” bulup eleştirenlere ve kutlayanlara teşekkür ederim. Gerçekte de manidar ve tarzım dışı-şiirsel oldu. Ama kimse beni haksızlıkla itham etmedi. Başkan Posbıyık’ın da muhtemelen bıyık altından gülmesi de bunun işaretedir.  Kutlama ile gaz vermeler ise daha çok bizim camiadan ve iş dünyasından oldu. Kimi samimiyetle, kimi gayri samimi… Beni bilen bilir; ima etmem, sulandırmam, rövanşizmde...
  • KDZ EREĞLİ HAMİDİYE TABURU

    14 Şubat 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Batılı devletlerin gayrımüslimlerin hakları üzerinden Osmanlı’nın içişlerine karışmaları karşısında Osmanlı da toprak bütünlüğünü korumak için türlü siyasi hamleler geliitirmiştir. Batıl devletler ‘’Şark Meselesi’’ şeklinde formüle ederek  ortaya attıkları bu egniş siyasetin çerçevesine Ayestefanos ve Berlin Antlaşmaları ile devletin doğuusnda bulunan Eremeniler’in haklarını da dahil etmişlerdir. Osmanlı’nın bu hamleye karşı toprak bütünlüğünü korumak için aldığı tedbirler içerisinde geliştirdiği en genel siyaset ‘İslamcılık’ olmuştur...