logo

OTORİTENİN CAMİ YERİ KARARI


Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net

Camiyi, görkemi ve kurulduğu yere göre değil, insanlığa kattığı değer ile ölçmeli.

Düne kadar dağın başı değimiz Ereğli Organize Sanayi Bölgesindeki tesisler bugün Erdemir’in yarısı kadar çalışan istihdam edip üretim ve ihracat rekorları kırıyor. İnsanların umut kapısı oluyor.

Aynı bölgeye kurulan Büyük Kolej, yüzlerce öğrenciye aydınlık gelecek sağlıyor, öğretmenlere ekmek kapısı oluyor.

Bugünün insanı kendisine arz edilen değeri buluyor ve nerede olursa olsun; dünya görüşüne, inancına/inançsızlığına, ekonomik ve sosyokültürel durumuna göre ulaşım aracını kullanıp amacına ulaşıyor.

Bir lokma yemek yada hobi için, tarihi-kültürel veya inançsal değer için kilometrelerce mesafe kat eden insan, cami için neden bundan imtina etsin ki! inanç değerlerine bağlı biri için cami yoluna girmenin bile ibadet sayıldığını öğrendik biz…  

Bilinen hikayedir: Karıncaya sormuşlar ‘nereye gidiyorsun ?’ diye… Karınca ‘sevdiğimin yanına’ demiş. ‘Bu ayaklarla varamazsın ki !’ demişler… Karınca da ‘olsun, varamazsam da yolunda ölürüm’ demiş.

Bizler böyle bir kültürle harman olmuşken, camiyi Ereğli sahilinin tam göbeğine getirmekle ne yapmaya çalışıyoruz Allah aşkına! Camiye gidilir yahu, cami getirilmez.

Daha önce de birçok kez yazdım; Ereğli’ye büyükçe bir cami yapılsın, içinde etrafında külliyesi, sosyal donatıları, çevre düzenlemesi ve misafirhanesi vs. olsun ama bunun Kdz. Ereğli’de ki yeri sahil hiç değildir. Hele ki Amfi Tiyatronun bulunduğu alan ideal cami yeri olamaz.

Camilerimiz salt ibadet etme yeri değil, aynı zamanda sosyal alanlarımızdır. Avlusunda/çevresinde ağlaşırız, orada güncel konuları konuşuruz, orada şakalaşır, cuma yada sahur sonrası tatlımızı/kuruyemişimiz yeriz. Doğumlara orada şükür eder, canlarımızı oradan uğurlarız.

Mesafe araçtır, “oku” diye başlayan, iyiyi doğruyu öğütleyen yüce kitabımızın emrettiği inanç ve felsefesi ise amaçtır.

Amaca giden yolda, mesafenin yakınlığına, görkeme, denizin kenarındaki camiye değil; öncelikle huzura, adalete, refaha ihtiyacımız vardır. Öncelikle bu motivasyon sağlanmalı.

Hem sonra cami bir donanımdır, günümüz inşaat teknolojisi ile her yere yapılabilir. Akıl, inanç, mantık yürütme, sorgulama gibi yetiler ise birer yazılımdır. Yazılım olmadan hiçbir donanım çalışmaz. Ama donanım olmadan da düşünmekle, ya da mütevazı bir donanımla çok iyi yazılımlar, insanlığı geliştirici projeler elde edilebilir.

Ereğli’yi geliştirmek isteyenler, hizmet anlamında katkıda bulunmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler samimi iseler: küçük bir camiyi sahile değil şehri yaymak, geliştirmek (hatta -fayda anlamında- yeni rant alanları oluşturmak) adına çevreye daha büyükçesini yapmalılar.

Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın, aylar önce marina ile birlikte ele aldığı cami projesine şiddetle karşı çıkmış ve alternatif yerler önermiştim.    

Ve şimdi Çevre Bakanlığının gösterdiği yere de şiddetle karşı çıkıyorum. O Amfi Tiyatronun bulunduğu alana cami yapmak, bana göre en başta sadeliği öğütleyen İslam inanç değerine aykırıdır. Vizyoner proje değildir.

Dahası ; Fuzuli masraftır, estetiklikten uzaktır, fonksiyonel değil semboliktir,  samimi amaca hizmet etmekten uzaktır, şehirciliğe aykırıdır, pratik değildir. Koltuğa değer katıcı değil, koltuktan değer alıcıdır, zorlamadır…

İlla da sahile yakın isteniyorsa daha önce de yazdım: Bozhane camisi ve çevresi değerlendirilebilir, Göztepe’ye yaslanabilir, Askeri lojmanların yeri hazır,  Kırmacı mevkiine yapılabilir… Uzak dediğimiz 10 dakikalık mesafede şehri geliştirici alternatifler ise Osmantepe, Uyuyan Güzel tepesi, hatta Deli Hakkı’ya, veya yeni terminal ile hastanesin ortasındaki alana yapılabilir.

Bakınız tarihe;  Otoritenin ısrarla bir kararda diretmesi o kararı doğru kılmıyor. Bu anlamda Belediye Başkanı Halil Posbıyık tepkisinde haklıdır, tepki hakkıdır.

Ereğli’ye cami ihtiyaçtan kaynaklanan nedenlerle yapılacaksa eğer, her cazibenin hemencecik sahile kondurulduğu gibi cami de oraya yapılmamalıdır. Ben inanıyorum ki yanlıştan dönülecektir. Bakanlığın bu talebi taktik değilse eğer, şaka olsa gerek! Ya da başka bir şey…

Tekrarla; Dün Başkan Halil Posbıyık’ın  ‘Kıyı Sahil ve Kentsel Tasarım Projesinde‘ gösterdiği cami yerine karşı nasıl çıkmışsam, bugün de bakanlığın sahilde işaret ettiği cami yerine de aynı şekilde karşı çıkıyorum.

Ölçütler; sayılarla, kazanılmış cazibelerle, metrelerle değil, insanlığa kattığı değerlerle olmalı.

  • Aşağıda daha önce konu ile ilgili yazdığım yazıları ve haberlerin linklerini veriyorum:  

https://haberhayat.net/gonullu-yazdi-haftaya-bakis/ 12 Haziran 2021

https://haberhayat.net/aklin-yolu-bindir-bozhane-camisi-buyutulemez-mi/ 1 Temmuz 2021

https://haberhayat.net/cami-firsat-mi/ 16 Eylül 2021

Paylaşın:
Etiketler:
Share
#

SENDE YORUM YAZ

#

OTORİTENİN CAMİ YERİ KARARI” için 1 yorum

  1. GÜLER ÖNDER : diyor ki:

    Yazdıklarınızın birçoğuna katılıyorum Doğan Bey ama katılmadığım nokta neden Uyuyan Güzel Tepesi ve Osmantepe? Adı üstünde buralar adı üstünde “tepe”. Bu tepeler daha farklı değerlendirilmeli. Neden hiç Erdemir Camii’nden bahsedilmez onu da merak ederim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • MİLLETVEKİLİ BOZKURT DAHA SERİNKANLI OLMALIYDI!

    31 Mart 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Kdz. Ereğli’de Ramazan Bayramı resmi bayramlaşma töreninde kısa süreli de olsa bir gerginlik yaşandı! Öğretmenevinde düzenlenen törene yoğun katılım olması dikkatimi çekmişti. Bazıları bu durumu “Az sonra kopacak fırtına için bindirilmiş kıtalar” olarak yorumlasa da, ben genel-yerel siyasal iklimin gereği olarak düşünmüştüm.   Cici hanımların, şık beylerin katıldığı bayramlaşmada Kaymakam Yapıcı’nın sakin ve güleryüzlü hali ile misafirleri kapıda karşılıyor olması salona da yansımıştı ki!.. Ta ki; CHP’li Belediye Başk...
  • 1844 YILINDA KDZ EREĞLİSİ’NDE CİZYE VERGİSİ UYGULAMASI

    13 Mart 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Cizye vergisi klasik İslam toplumlarında en önemli vergi kalemlerinden biridir. Toplum içerisinde azınlık olarak yaşayan veya bir bölgede azınlık olmasa dahi devletin hükümranlığı altında bulunan geyrımüslim olan bütün unsurlardan alınan bir vergi türüdür. Müslüman olmayan faal nüfustan baş vergisi olarak alınan cizye, gayrımüslimlerin askerlikten muaf olmaları ve himaye edilmeleri yanında Müslümanların hakimiyetinin de bir sembolüdür. Bu vergi türünün Osmanlılarda en önemli vergi olduğu bilinmektedir. Cizye eli silah tutan kimselere...
  • GÖNÜLLÜ YAZDI : VURMAYIN ABALIYA!

    27 Şubat 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’la ilgili “BAŞKANIN DEDİĞİNİ YAP, YAPTIĞINI YAPMA” başlıklı yazımı “hiciv, manidar ve tarzım dışı” bulup eleştirenlere ve kutlayanlara teşekkür ederim. Gerçekte de manidar ve tarzım dışı-şiirsel oldu. Ama kimse beni haksızlıkla itham etmedi. Başkan Posbıyık’ın da muhtemelen bıyık altından gülmesi de bunun işaretedir.  Kutlama ile gaz vermeler ise daha çok bizim camiadan ve iş dünyasından oldu. Kimi samimiyetle, kimi gayri samimi… Beni bilen bilir; ima etmem, sulandırmam, rövanşizmde...
  • KDZ EREĞLİ HAMİDİYE TABURU

    14 Şubat 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Batılı devletlerin gayrımüslimlerin hakları üzerinden Osmanlı’nın içişlerine karışmaları karşısında Osmanlı da toprak bütünlüğünü korumak için türlü siyasi hamleler geliitirmiştir. Batıl devletler ‘’Şark Meselesi’’ şeklinde formüle ederek  ortaya attıkları bu egniş siyasetin çerçevesine Ayestefanos ve Berlin Antlaşmaları ile devletin doğuusnda bulunan Eremeniler’in haklarını da dahil etmişlerdir. Osmanlı’nın bu hamleye karşı toprak bütünlüğünü korumak için aldığı tedbirler içerisinde geliştirdiği en genel siyaset ‘İslamcılık’ olmuştur...